05-11-2009
|
Administrator
|
|
Giriş tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 2,535
|
|
Öncelikle geçmiş olsun, rahatsızlığınız belli ki hayli komplike. Kıl dönmesi, kılların kuyruk sokumu, kasık bölgesi, koltukaltı ve nadiren göbekte cilt altına geçip yara, apse ve fistül oluşturmasıdır. Diğer adları ‘dermoid kist’ veya ‘pilonidal sinüs’ yani cilt altı kıl yuvasıdır. Sırt ve baştan dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki kaba et arasında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek cilt altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi, delikler açması ve bu deliklere giren bakterin de katkısı ile etrafı iltihaplanmasıdır. Kıl dönmesi; 16 ila 30 yaş arası kıllı ve toplu, genç erkeklerde oluşur. Kadınlarda daha enderdir. Fistül ağızlarının % 78'i oluğun sol kenarında ve % 82'si kıl giriş deliklerinin yukarı tarafında yer alır. Kıl dönmesi, kapalı ortam nedeni ile oluktaki cildin incelmesi ve kolay delinip tahriş olması ve sert kuyruk kemiğinin baskısı nedeni kılların daha da kolay ilerlemesidir. Ayrıca, doğuştan bu hastalığa yatkınlık olabilir. Kıl dönmesi, kuyruk sokumu dışında, göbek çukurunda olabilir, apse ve fistüller eşlik edebilir. Kıl dönmesinin belirtileri: kuyruk sokumunda veya makatın arka yukarı tarafında küçük şişlikler, kaşıntı, akıntı, kıllı veya kılsız milimetrik delikler ve apse oluşumudur. Kıl dönmesi tedavi edilmezse kuyruk sokumunda apse ve akıntılar sürekli bir hal alır, yıllarca süren kronik, iltihabi akıntılar sonrasında epidermoid kanser gelişebilir.
Makat kanalı ile deri arasında normal dışı bir bağlantının oluşmasına ise makat fistülü veya tıbbi deyimi ile perianal fistül denir. Geçmişte olan bir apse sonucunda oluşan perianal fistül, apsenin geliştiği salgı bezi ile apsenin boşaldığı cildi birbirine bağlayan tünel gibi küçük bir kanaldır. Makat kanalının deri ile birleştiği yere açılan bezler mevcuttur. Bu bezlerin görevi, makatın kayganlığını sağlamak ve dışkılama işlevini kolaylaştırmaktır. Bu bezler iltihaplanırsa barsak ile cilt arasında bir tünel gelişir ki buna fistül denir. Nadiren makatta fistül hastalığı çok uzun yıllar (yaklaşık 8-10 yıl dan fazla) devam ederse devamlı fistül olan bölgede oluşan tahribat sonucu kanser gelişebilir. Bundan dolayı oluşan şikayetler önce bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Başkalarının kullandığı ilaçlar veya doktor kontrolünde olmadan, eczanelerden gelişi güzel temin edilen ilaçlar zaman kaybına neden olabilir.
Makat fistülünün tedavisindeki ana ilke barsak ile deri arasında gelişmiş olan tüneli ortadan kaldırmaktadır. Genellikle tünelin iç ve dış ağızlarını birleştiren bir kesi yapılması tercih edilir. Bu işlem sırasında makat bölgesini kontrol eden kasların bir kısmı da kesilir. Fistülün dışkıyı kontrol eden kas ile fazla ilişkisinin olduğu belirlenirse, bu durumda iki aşamalı onarım tercih edilerek işlem ikinci bir ameliyat ile pekiştirilebilir. Dışkıyı tutmaya yarayan dış kas liflerini kesmek gereği varsa, bu halde seton işlemi kullanılır. Seton işlemi tünelin iç ve dış ağızlarının bir ip, naylon veya lastik ile birleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Bu işlem ile tünel devalı açık kalarak dışarıya sürekli boşalır ve böylelikle dışkıyı tutmaya yarayan dış kas liflerinin yaralanmaması avantajını getirir. Daha komplike vakalarda mukoza kaydırma yöntemi gibi tekniklere başvurulması gerekebilir. Makat fistüllerinin % 10-15’i tekrarlayabilir.
Makat fistülü veya makat apsesi tedavisi sonrasında hastaların işe çoğunlukla işlemin ertesi günü dönebildikleri, ama bazı kişilerde bu sürenin birkaç güne kadar uzayabildiği bilinmektedir. Bu dönem zarfında hastalara oturma banyosu denilen tedavi uygulanır. Bu işlem hastanın ılık suyun içine 15 dakika gibi bir süre ile günde 3-5 kez oturması prensibine dayanır. Hastaya bu dönemde baklagillerden (bakla, bezelye, fasülye, nohut, mercimek vb.) zengin posa yani lif bırakan bir diyet şekli önerilir. Bu durumda hastaların aktif günlük yaşantılarını komforlu bir şekilde devam ettirebilmeleri ve çamaşırlarının kirlenmesini önlemek için bir süre ped kullanmaları gerekebilir.
Sizin anlattıklarınızdan sorununuzun epey karmaşık olduğu anlaşılıyor, bu nedenle öncelikle bir Genel Cerrahi Uzmanı’na muayene olmanız ve tedavinizin ona göre düzenlenmesi gerekli. Sizde ne olduğunu bilmeden tam bir tanı koyabilmek ve bu nedenle maliyet öngörüsünde bulunabilmek asla mümkün değildir. Acil şifalar dilerim.
Saygılarımla,
Dr. Korhan Taviloğlu
Genel Cerrahi Profesörü
www.taviloglu.com
www.drtaviloglu.tv
www.barsakcerrahisi.com
www.kildonmesisikayeti.com
|