Tek Mesaj görüntüleme
  #2 (permalink)  
Eski 29-05-2015
DrTaviloglu DrTaviloglu kullanıcısı çevrimdışı
Administrator
 
Giriş tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 2,532
Standart

Öncelikle, size geçmiş olsun. Mesajınızda ülseratif kolit hastası olduğunuzu ve kalın bağırsağın alınması durumunda, yaşamın mümkün olup olmadığını sormuşsunuz. Bence çok önemli bir konuyu merak etmişsiniz ve sizin durumunuzda olan her hastanın en çok öğrenmek istediği noktanın bu soruda gizli olduğunu bilmenizde yarar var.

İnsan vücudunda her organın önemli işlevleri olduğu gibi, kalın bağırsakta sindirim sisteminde çok önemli rolü olan bir organdır. Sindirim işlevi ağız boşluğunda çiğneme ile başlar, ardından yutak yolu ile gıdalar yemek borusuna ve oradan da mideye iletilir. Midede asitli içerik ile büyük ölçüde parçalanan gıdalar, ince bağırsağa aktarılır. İnce bağırsakta, enzim adını verdiğimiz birçok kimyasal madde tarafından gıdalar parçalanır ve bol safra içerikli bir sıvı şekilde kalın bağırsağa iletilir. Kalın bağırsak yüzeyi ve içindeki bazı bakteriler aracılığı ile bu sıvıyı büyük ölçüde geriye emer ve kendi içindeki seyri sırasında, rektum adını verdiğimiz kalın bağırsağın son kısmına gelen içerik artık ‘’dışkı’’ şeklini almıştır ve makattan ıkınma refleksi ile dışarıya atılır.

Ülseratif kolit hastalığı, çoğunlukla rektum dahil olmak üzere kalın bağırsağın tümünün tutan kronik iltihabi bir bağırsak hastalığıdır. Özellikle, alevlenme dönemlerinde makattan yoğun kanamalar ile birlikte ciddi kan ve protein kaybına yol açar. Bu hastalık, bazı ilaçlar ile baskı altına alınır ve hastalık bu şekilde sakin (remisyon) döneme girer. Alevlenme dönemlerinin sıklaşması ve ilaçlar ile ülseratif kolit hastalığının kontrol altına alınamaması durumunda takibi gerçekleştiren Gastroenteroloji Uzmanı veya ekibi tarafından ilgili cerrah ile ortaklaşa ameliyat kararı alınabilir. Bu ameliyatta, rektum adını verdiğimiz kalın bağırsağın makata yakın olan son kısmında, ülseratif kolit hastalığı tarafından tutulum yoksa, sadece karın içindeki kalın bağırsak bölümü alınır ki, bu ameliyata ‘’total abdominal kolektomi’’ veya ‘’subtotal kolektomi’’ adı verilir. Bu ameliyattan sonra, rektum bölümü yerinde kaldığı için dışkının tutunabilmesi için bir parça kaldığından günde 3-5 arasında safralı ishal şeklinde dışkılama olur, ancak bu dışkılama sayısı bazı ilaçlar ile azaltılabilir ve zaman içinde günde 1-3 arasında dışkılama şekline dönüşebilir. Sizin asıl merak ettiğiniz, kalın bağırsağın makata yakın olan son kısmında, ülseratif kolit hastalığı tarafından tutulum varsa, o takdirde karın içindeki kalın bağırsak bölümleri ile birlikte rektum’u da almak gerekir ki, bu ameliyata ‘’total kolektomi’’ adı verilir. Total kolektomi ameliyatında rektumda alınacağı için, ‘’ileum’’ adı verilen ince bağırsağın son kısmından dışkının kısmen tutunması sağlamak için ‘’poş’’ olarak adlandırılan bir rezervuar oluşturulur ve bu rezervuar ile makat arası birleştirilir ki bu ameliyat tekniğine ‘’ileo-anal anastomoz’’ adı verilir. Ayrıca, bu bahsi edilen bağlantıdan (ileo-anal anastomoz) bir kaçak veya sızıntı olmaması için koruyucu ileostomi adı verilen yöntemle daha üst bölümden bir ince bağırsak bölümü geçici bir süre için (ortalama 3-6 ay) karın derisine bağlanır. Bu süre sonrasında ileostomi kapatılarak tekrar karın içine alınır.

Ülseratif kolit hastalığı için gerçekleştirilecek Total kolektomi ameliyatı, sonrasında tüm kalın bağırsak devre dışı kalacağı için ince bağırsaktan gelen henüz sert dışkı kıvamını almamış olan bol safra içerikli sıvı direkt olarak bu rezervuara geçer ve burada bir süre tutunur ancak tabii ki, 1.5-2 metre arasındaki uzunluğu olan kalın bağırsakta kat edilen süre ve mesafe varmış gibi bu işlev gerçekleşmez ve bu nedenle hastalar günde 5-10 kez civarında sulu ve safra içerikli dışkılama yaparlar ve bu dışkı sayısını azaltmak için bağırsak hareketlerini yavaşlatan bazı ilaçlar verilir. Bu sık dışkılama durumu hastanın sosyal aktivitelerinde kısmen kısıtlama oluşmasına neden olabilir. Bu ameliyat sonrasında vücutta bazı değişiklikler olmakla birlikte, hastalar yaşamlarını bu şekilde idame ettirmektedirler. Umarım açıklamalarım kafanızdaki soru ve kaygılara yeterli bir yanıt olmuştur.

Saygılar,

Dr. Korhan Taviloğlu
Genel Cerrahi Profesörü
www.taviloglu.com
www.tavilogluproktoloji.com
www.genelcerrah.com
www.drtaviloglu.tv
www.hemoroidbilgisi.com
www.makattacatlak.com
www.hemoroiduzmani.com
www.kildonmesisikayeti.com
www.kanserbilgileri.net
www.kansercerrahisi.com
www.facebook.com/drtaviloglu
www.twitter.com/DrTaviloglu
http://tr.linkedin.com/in/drtaviloglu
https://plus.google.com/101286043113581809324
www.dailymotion.com/DrTaviloglu
www.youtube.com/drtaviloglu
https://www.facebook.com/Tavilogluproktoloji
http://twitter.com/hemoroiduzmani
www.dailymotion.com/hemoroiduzmani
www.youtube.com/hemoroiduzmani
http://www.facebook.com/HemoroidUzmani
Alıntı ile Cevapla