Tek Mesaj görüntüleme
  #2 (permalink)  
Eski 07-02-2010
DrTaviloglu DrTaviloglu kullanıcısı çevrimdışı
Administrator
 
Giriş tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 2,532
Standart

Size geçmiş olsun, bu anlattıklarınız ile apandisit tanısı koyabilmek asla mümkün değil, ancak karın ağrınız nedeniyle muayene olmanızda yarar var. Karın ağrısı başlı başına bir hastalık değil, bir belirtidir. Özellikle ani başlayan karın ağrılarında mutlaka hekime danışılması ve doktora gitmeden ağrı kesici ilaç alınmaması gerekiyor. Karın ağrısının birçok nedeni vardır. Aniden yani, 6 saat içinde başlayan karın ağrısı ile karakterize karın hastalığı “akut karın” olarak anılmaktadır. Ağrıyı takiben 6 ile 12 saat içinde bulantı ve kusma olması genellikle mide-bağırsak sisteminde bir tıkanıklığın göstergesidir. Bağırsakta olan bir iltihabi bir olay ise kendisini; iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi belirtilerle gösterir. Ani başlayan karın ağrısı olan her hasta detaylı bir şekilde ele alınmalıdır. Bir haftayı aşan bir süredir karın ağrısı olan hastada ‘akut karın’ tablosu düşünülmez, ancak bu durum bir hekim tarafından araştırılmalıdır. Karın ağrısına neden olabilen hastalıklar: Karnın değişik bölgelerindeki ağrıları, o bölgeye has organların hastalıklarının belirtisi olabilir. Mide ve bağırsak bozuklukları, böbrek taşları, kadın ve erkek üreme organlarının hastalıkları, şeker hastalığı, böbrek üstü bezi hastalıkları, kadınlarda adet sancıları, bazı kan hastalıkları, kurşun ve morfin gibi maddelerin zehirlenmeleri ve zona gibi hastalıklar nedeni ile karın ağrısı oluşabilir. Sadece karın boşluğundaki organlar değil; akciğer iltihapları, kalp krizleri ve kaburga kırıkları karın ağrısı yaratabilir. Karın sağ üst bölümünde olan ağrılardan: karaciğer, safra kesesi ve yollarının hastalıkları ve ülser sorunları sorumlu olabilir. Karın sol üst bölümünde olan ağrılarının sebebi; dalak, pankreas, ve karın şah damarının (aorta) hastalıkları olabilir. Göbeğin üst bölümünde olan ağrılarda; yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının, gastrit, ülser ve reflü gibi hastalıkları akla gelmelidir. Karın sol alt bölümünde olan ağrılarda: kalın bağırsak iltihapları, yumurtalık sorunları, karın şah damarının hastalıkları, idrar sorunları, dış gebelik sorunu ve apandisit problemi olabilir. Karın sağ alt bölümünde olan ağrılarda: apandisit, idrar sorunları, dış gebelik sorunu, yumurtalık sorunları, fıtık boğulması, safra kesesi ve yolları sorunları düşünülmelidir. Karın ağrısı şikayetinin altında farklı sebepler olabileceği için bilinçsiz bir şekilde ağrı kesici ilaç almamak gerekiyor. Ancak yemek sonrasında gelişen, hafif şiddetteki karın ağrılarında hafif buzlu su içilmesi, tost yenmesi, elma suyu içilmesi veya muz yenmesi önerilebilir. Mide asidinin sorun yarattığı biliniyorsa, asit giderici ilaçlar alınabilir. Karın ağrısının nedeni kesin olarak bilinmiyorsa ve daha önceden bir hekim tarafından teşhis edilmemişse, ağrı kesici ilaç almamakta yarar vardır. Şu durumlarda karın ağrısı için doktora başvurmak gerekir: 1. Şiddetli, tekrarlayıcı, artan ve devamlı karakterde ağrılar 2. Ağrı ile nefesin kesilmesi, baygınlık hissi, kanama, kusma ve yüksek ateş olması 3. Karın ağrısının göğse, boyuna ve omuza yayılması 4. Dışkıda kan görülmesi 5. Karında gerginlik ve şişme olmasıdır.

Apandisit hastalığı, körbağırsağın apandis denen solucansı uzantısının iltihaplanmasına verilen addır. Apandisit, apandis organının iç boşluğunun Yersinia, adenovirüs, sitomegalovirüs, aktinomikoz, Mikobakteri, Histoplazma, Şistozoma veya Strongyloides stercoralis gibi bakteriler, virüsler, mantarlar veya parazitler ile tutulması, tıkaçlarla (meyve çekirdeği gibi) tıkanması veya etrafındaki lenf bezlerinin şişmesi, Crohn hastalığı veya ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalıkları zemininde ve karına gelen darbeler sonrasında gelişir. Bu tıkanma nedeniyle apandis organında şişme ve organ içi basınç artışı meydana gelir ve dolaşımı bozulur, bunu da iltihap yani apandisit durumu izler. Apandisit ameliyatı tüm cerrahi girişimlerin % 2’si ve acil girişimlerin yaklaşık % 50’si apandisit nedeniyle yapılmaktadır. Bebeklik çağında ender görülür, çocukluk ve özellikle ergenlik çağında çok sık ortaya çıkar. Apandisit: iştah kaybı, bulantı, kusma, ateş, karın ağrısı (öncelikle göbek çevresinden başlayıp, karın sağ alt kesimine yerleşen ağrı) gibi yakınmalarla kendisini belli eder. Apandisit tedavisi sınırlı istisnalar dışında apandis organının yerinden alınmasıdır. Bu işlem klasik cerrahi yöntem veya son 20 yıldan beri daha yoğun uygulanıldığı gibi laparoskopik yöntemle yapılabilir. Laparoskopik yöntem özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda üreme organlarına ait sorunları ayırt etmede ciddi yararlar sağlar.

Saygılarımla,

Dr. Korhan Taviloğlu
Genel Cerrahi Profesörü
www.taviloglu.com
www.drtaviloglu.tv
www.barsakcerrahisi.com
Alıntı ile Cevapla