Prof.Dr. Korhan Taviloğlu
 

Geri Git   Genel Cerrahi Forumları - Prof. Dr. Korhan Taviloğlu > GenelCerrah.com Forumları > Makatta Apse ve Fistül
Kayıt ol Yardım Topluluk Ajanda Bugünkü Mesajlar Arama

Makatta Apse ve Fistül Makatta Apse ve Fistül hakkında herşeyi sorabileceğiniz bölüm

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1 (permalink)  
Eski 05-11-2009
Banned
 
Giriş tarihi: Nov 2009
Mesajlar: 6
Question Kabus yaşıyorum resmen

Hocam merhaba.Öncelikle böyle bir site açıp dertlerimizi dinlediğiniz için sonsuz teşekkür ederim...

Hocam benim sorunum 2005 senesinde başladı. Kolon ve rektumda sürekli bir kaşıntı hissi, nadir olarak çok az miktarda kanama ve rektumun üzerinde kaşıntı gibi şikayetler belirmeye başladı. Şikayeter zaman zaman şiddetli ve zaman zaman çok hafifti. Bazen hiç görülmüyordu. Hiçbirşey yokmuş gibi günler geçirdiğim de oluyordu. Gerek komplikasyonsuz günler geçirmem gerekse sözkonusu bölgenin son derece ters olmasından ötürü, doktora hiç gitmedim. Alkol alınca belirtiler iyice azıyordu. Bu şekilde iki sene geçirdim. Ardından 2007 yazında belirtiler şiddetli bir biçimde geri geldi. Utana sıkıla, doktora gittim. Bir poliklinikteki dahiliye doktoruna utana sıkıla muayene oldum. Doktor, özel aletle rektuma bakmadı ve dışarıdaki duruma bakarak ''Kıl dönmesi'' teşhisi koydu. Kolon ve rektumdaki şikayetlerimden bahsettim ama doktor bana ''kıl dönmesi, alt tarafa basınç yapıp, bölgesel rahatsızlık yaratarak bu belirtilere yol açar, ameliyatı ol sorun kalmaz'' dedi.

Maddi durumdan ötürü bir devlet hastanesinin acil servisinde lokal anestezi ile kıl dönmesi ameliyatını oldum. Ameliyatta gümüş nitrat ve fenol kullanıldı. Ameliyatı yapan doktor gastroloji uzmanıydı ama cerrah değildi. Ameliyatta birşey hissetmedim ama ulu orta biryerde yapılması ve gelene geçene resmen reklam olmam neticesinde ciddi derecede sıkıntı yaşadım. Ameliyattan sonraki pamsumanlar ise ameliyattan da beterdi. Yaraya ilaçlı pomat sokulurken canım çıkıyormuş gibi hissediyordum. Altı ay boyunca git geller sürdü. Benim ihmallerim de vardı açıkçası. Ancak doktor sürekli derinin doğru kaynamadığından şikayet ediyor ve kilo vermemi öğütlüyordu. Tedaviyi bir anda kendi kararımla kestim ve o günden sonra hiç konuyla ilgili doktora da gitmedim. Bölge kaynadı tabii. Şu anda birşey yokmuş gibi gözükse de ara sıra tekrar kaşıntı oluyor.

Ancak esas sorunum kolon ve rektum bölgesinde. Ameliyattan sonra da o bölgede hep sorun oldu bende ve hiç geçmedi. Doktor, kıl dönmesi ameliyatı sırasında yanlış biryerleri mi kesti, yada bir şekilde travmaya mı yol açtı aşağı dokularda, bilmiyorum. Ama belirtiler bazen ağırlaştı, bazen hafifledi. Ama muayenesi zor olduğundan ve utandığımdan hiç kontrole gitmedim... Ancak okuduklarım ve öğrendiklerim kadarı ile çok yüksek bir ihtimal bendeki sorun ''perianal apse + fistül'' sorunu.. Çünkü zaman zaman bir miktar gaita ve gaz, rektumun üzerindeki küçük bir delikten sızıyor epeydir. Bunca zaman kapanmasını bekledim ama kapanmadı. Şimdi ise bölgede şişlik hissediyorum. Zannediyorumki, bölge bir kısırdöngüye girmiş. Sürekli bir iyileşme-enfekte olma kısırdöngüsü var ve kesin çözüm ameliyat.. Bu hastalık günlük yaşantımı berbat etti. Bölgede sürekli rahatsızlık hissi, kaşıntı ve şişlik hissi beni usandırdı. Düşünün uzun zamandır, boşaltım işlemi sırasında neredeyse 1 saat tuvalette kalıyorum. Tam boşalamama ve bir miktar gaitanın kolonda biryerde takıldığı hissi buna neden oluyor...

Elbette ''Yüzde yüz teşhis ve sorunun kanser olmadığının kanıtlanması'' için bir dizi teşhis yönteminin uygulanması gerek. Bu konuda iki sorum olacak size:

1-) Sorunun teşhisi için gerekli olan teşhis yöntemleri nelerdir? Bu teşhis yöntemlerinin uygulanması zor mudur ve maliyeti ne kadardır?

2-) Şayet sorun Perianal Apse ve Fistül sorunu ise, o zaman nasıl bir ameliyat gerekir? Lokal anestezi mi genel anestezi mi gerekir? Ameliyattan sonra git-gel şeklinde pansumanlar oluyor mu, oluyorsa ne kadar sürüyor?

3-)Ameliyattan sonra nüks olur mu? Ameliyattan sonra boşaltım işlemi sırasında zorluk yaşarmıyım ve ne kadar sürede iyileşir?



4-) Acaba tekrar kıl dönmesi sorunu mu terkarladı? Bu kıllar ve beraberindeki apse, vücutta yürüyebiliyor mu? Kolonu delebilir mi mesela?

5-) Perianal apse + Fistül ameliyatının ortalama maliyeti ne kadardır?

Şimdiden teşekkür ederim. Çok soru sorduğum için kusura bakmayın.Cevabızınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim.

ALPOGAN tarafından (05-11-2009 Saat 04:07) değiştirildi.
Alıntı ile Cevapla
  #2 (permalink)  
Eski 05-11-2009
Administrator
 
Giriş tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 2,532
Standart

Öncelikle geçmiş olsun, rahatsızlığınız belli ki hayli komplike. Kıl dönmesi, kılların kuyruk sokumu, kasık bölgesi, koltukaltı ve nadiren göbekte cilt altına geçip yara, apse ve fistül oluşturmasıdır. Diğer adları ‘dermoid kist’ veya ‘pilonidal sinüs’ yani cilt altı kıl yuvasıdır. Sırt ve baştan dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki kaba et arasında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek cilt altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi, delikler açması ve bu deliklere giren bakterin de katkısı ile etrafı iltihaplanmasıdır. Kıl dönmesi; 16 ila 30 yaş arası kıllı ve toplu, genç erkeklerde oluşur. Kadınlarda daha enderdir. Fistül ağızlarının % 78'i oluğun sol kenarında ve % 82'si kıl giriş deliklerinin yukarı tarafında yer alır. Kıl dönmesi, kapalı ortam nedeni ile oluktaki cildin incelmesi ve kolay delinip tahriş olması ve sert kuyruk kemiğinin baskısı nedeni kılların daha da kolay ilerlemesidir. Ayrıca, doğuştan bu hastalığa yatkınlık olabilir. Kıl dönmesi, kuyruk sokumu dışında, göbek çukurunda olabilir, apse ve fistüller eşlik edebilir. Kıl dönmesinin belirtileri: kuyruk sokumunda veya makatın arka yukarı tarafında küçük şişlikler, kaşıntı, akıntı, kıllı veya kılsız milimetrik delikler ve apse oluşumudur. Kıl dönmesi tedavi edilmezse kuyruk sokumunda apse ve akıntılar sürekli bir hal alır, yıllarca süren kronik, iltihabi akıntılar sonrasında epidermoid kanser gelişebilir.

Makat kanalı ile deri arasında normal dışı bir bağlantının oluşmasına ise makat fistülü veya tıbbi deyimi ile perianal fistül denir. Geçmişte olan bir apse sonucunda oluşan perianal fistül, apsenin geliştiği salgı bezi ile apsenin boşaldığı cildi birbirine bağlayan tünel gibi küçük bir kanaldır. Makat kanalının deri ile birleştiği yere açılan bezler mevcuttur. Bu bezlerin görevi, makatın kayganlığını sağlamak ve dışkılama işlevini kolaylaştırmaktır. Bu bezler iltihaplanırsa barsak ile cilt arasında bir tünel gelişir ki buna fistül denir. Nadiren makatta fistül hastalığı çok uzun yıllar (yaklaşık 8-10 yıl dan fazla) devam ederse devamlı fistül olan bölgede oluşan tahribat sonucu kanser gelişebilir. Bundan dolayı oluşan şikayetler önce bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Başkalarının kullandığı ilaçlar veya doktor kontrolünde olmadan, eczanelerden gelişi güzel temin edilen ilaçlar zaman kaybına neden olabilir.

Makat fistülünün tedavisindeki ana ilke barsak ile deri arasında gelişmiş olan tüneli ortadan kaldırmaktadır. Genellikle tünelin iç ve dış ağızlarını birleştiren bir kesi yapılması tercih edilir. Bu işlem sırasında makat bölgesini kontrol eden kasların bir kısmı da kesilir. Fistülün dışkıyı kontrol eden kas ile fazla ilişkisinin olduğu belirlenirse, bu durumda iki aşamalı onarım tercih edilerek işlem ikinci bir ameliyat ile pekiştirilebilir. Dışkıyı tutmaya yarayan dış kas liflerini kesmek gereği varsa, bu halde seton işlemi kullanılır. Seton işlemi tünelin iç ve dış ağızlarının bir ip, naylon veya lastik ile birleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Bu işlem ile tünel devalı açık kalarak dışarıya sürekli boşalır ve böylelikle dışkıyı tutmaya yarayan dış kas liflerinin yaralanmaması avantajını getirir. Daha komplike vakalarda mukoza kaydırma yöntemi gibi tekniklere başvurulması gerekebilir. Makat fistüllerinin % 10-15’i tekrarlayabilir.

Makat fistülü veya makat apsesi tedavisi sonrasında hastaların işe çoğunlukla işlemin ertesi günü dönebildikleri, ama bazı kişilerde bu sürenin birkaç güne kadar uzayabildiği bilinmektedir. Bu dönem zarfında hastalara oturma banyosu denilen tedavi uygulanır. Bu işlem hastanın ılık suyun içine 15 dakika gibi bir süre ile günde 3-5 kez oturması prensibine dayanır. Hastaya bu dönemde baklagillerden (bakla, bezelye, fasülye, nohut, mercimek vb.) zengin posa yani lif bırakan bir diyet şekli önerilir. Bu durumda hastaların aktif günlük yaşantılarını komforlu bir şekilde devam ettirebilmeleri ve çamaşırlarının kirlenmesini önlemek için bir süre ped kullanmaları gerekebilir.

Sizin anlattıklarınızdan sorununuzun epey karmaşık olduğu anlaşılıyor, bu nedenle öncelikle bir Genel Cerrahi Uzmanı’na muayene olmanız ve tedavinizin ona göre düzenlenmesi gerekli. Sizde ne olduğunu bilmeden tam bir tanı koyabilmek ve bu nedenle maliyet öngörüsünde bulunabilmek asla mümkün değildir. Acil şifalar dilerim.

Saygılarımla,

Dr. Korhan Taviloğlu
Genel Cerrahi Profesörü
www.taviloglu.com
www.drtaviloglu.tv
www.barsakcerrahisi.com
www.kildonmesisikayeti.com
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Yeni konular gönderemezsiniz
Mesajlara cevap yazamazsınız
Mesajınıza eklentiler ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

BB Kodu açık
[IMG] Kodu açık
HTML-Kodu kapalı
Trackbacks are açık
Pingbacks are açık
Refbacks are açık



Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlı. Şuanki Zaman: 14:32.


Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Her hakkı saklıdır. Genel Cerrahi Forumları 2009